Sepultura Röpörtajı

Sepultura Gitaristi Paulo Jr ile röportaj

Genelde sonda sorarım ama bu defa başta sorayım. istanbul'daki konser için heyecanlı mısınız ve Türkiye hakkında neler biliyorsunuz?


Türkiye hakkında çok az şey biliyoruz, oraya geldiğimizde daha yakından görme imkanımız olacak. Gruptaki herkes sonunda Türkiye'ye gideceğimizden dolayı çok mutlu. Uzun zamandır oraya gelme ihtimalimiz vardı, daha önce neden olmadı bilmiyorum ama sonunda başardık.

Peki ilk defa çalacağınız için farklı, mesela daha çok eskileri kapsayan özel bi playlist düşünüyor musunuz?
Zaten şu anki turnede her albümden şarkı çalıyoruz. Herkesi memnun edecek, eskiden yeniye kadar herşeyi kapsayan bir playlist ile çıkıyoruz sahneye. Ama tabii en çok son albümden çalacağız.

Ben maalesef İstanbul'daki konserini izleyemeyeceğim ama bir gün öncesinde sizi Donington'daki Download festivalde izleme fırsatı bulacağım. O festival hakkındaki görüşlerin nedir? Siz ve Maiden dışında tüm gruplar neredeyse numetal...
Download festival için heyecanlıyız. O festivalin tek farkı çok fazla grup olduğu için daha az çalacak olmamız. Bir saat kadar çalacağız. Türkiye'de ise bir saatin çok üzerinde çalacağız. Diğer grupların nasıl olduğu açıkçası bizi çok etkilemiyor. Festivallerin bir güzelliği de budur, farklı insanlara çalar ve onlardan farklı bir elektrik alırsınız.

Bu tip festivallerde sadece sıranızın gelmesini mi bekliyorsunuz yoksa diğer grupları da izliyor musunuz?
Merak ettiğim gruplar olursa izlemeyi isterim. Ama bunu genelde eğer bizden sonra çalıyorlarsa gerçekleştirebiliyorum.

Yeni albümünüz "Roorback" ile ilgili birkaç sorum var. Öncelikle Roorback'in anlamı ne?
Roorback yanlış bir ideolijiyi ve yanlış bir propagandayı başka birinin üzerinde kontrol sahibi olmak, başkasının yerine geçmek için kullanan kişi anlamına geliyor. Bu konsepti son iki üç yıldır dünyada olup biten olaylar neticesinde oluşturduk. Brezilya'daki seçimler, yeni başkan, yeni hükümet ve ülke içindeki kaostan dolayı insanların dışarıya çıkmaya bile korktuğu bir dönemi müzikle belgelemeye çalıştık. Ama tabii şarkı sözlerimiz her zaman farklı insanların farklı şekillerde açıklayabileceği türdendir. Bir kitabı herkes farklı şekillerde yorumlayabilir, herkesin kendisinden yola çıkarak ulaşacağı farklı bir sonuç olacaktır. O yüzden esas meselemiz insanların değişik biçimlerde algılayabileceği açık fikirli bir konsept yaratmaktı.

Peki Irak'taki savaş hakkında spesifik bir şarkı var mı?
Doğrudan bununla ilgili bir parçamız yok ama Sepultura'nın zaten genel olarak ideolojisi savaş karşıtıdır. Irak savaşı da olmaması gereken bir olaydı.

Şu an Voivod ile turnedesiniz ve her konserde Jason Newsted size gitar çalarak eşlik ediyor. Onunla olan ilişkiniz nasıl başladı?
Andreas Metallica ile jam yapmaya gitmişti, Jason ile o süreçte dostluk bağları oluştu. Sepultura'nın müziğini seven çok sıkı bir müzisyen Jason. Ondan sonra sürekli bir araya geldik, birçok defa bir arada çaldık.

U2'nun 'Bullet the Blue Sky' parçasını cover'ladınız ve bu şarkı için çektiğiniz klip Brezilya'nın en önemli sinema ödüllerinde en iyi sinematografi dalında ödül aldı. Bu klibi biraz anlatabilir misin?
Klip çok farklı şekillerde açıklanabilir. Klipte Derrick başrolde, bunu özellikle istedik çünkü Derrick geldiğinden beri ilk defa official olarak klip çektik ve onun tanınması gerekiyordu. Derrick tüm klip boyunca bir şeylerden kaçıyor, bir arayış içerisinde. İnsanlar soruyor, savaştan mı kaçıyor, sosyal çürümeden mi kaçıyor, özgürlüğünü mü arıyor diye... Herkes farklı şekilde yorumlayabilir.

Peki bu şarkşnşn bulunduğu "Revolusongs" gerçekten ilginç bir çalışma. Public Enemy'den Massive Attack'e, Exodus'tan U2'ya kadar birçok cover var. Neden sadece Brezilya'da çıktı ve şarkıları nasıl seçtiniz?
Çünkü başka başka yerlerde başka başka plak şirketlerine bağlıyız. EP'yi bitirdiğimizde Brezilya'daki plak şirketimiz hemen çıkarmak istedi ve çıktı. Şarkıları ise dördümüz seçtik, bizi günümüzde etkileyen ve şarkılarını çalmak istediğimiz grupları tercih ettik.

Aslında bu soruyu Derrick'e soracaktım ama onunla konuşamadığımız için senden bilgi almaya çalışayım. Biliyorsun, heavy metal müzisyenleri birkaç istisna dışında tamamen beyazlardan oluşur. Derrick ise büyük bi metal grubunda söyleyen tek zenci vokalist. Bir bakıma Eminem'e benzetiyorum bu yüzden. Peki Derrick'in bu müziğe olan ilgisinin nasıl doğduğunu biliyor musun?
Bence müziğin renkle ilgisi yoktur. Tamamen evrenseldir. Siyahi olan birçok kişinin metal'e ilgisi yoktur, sadece çok fazla ortalıkta görünmezler. Derrick küçüklüğünden itibaren underground hardcore camiasında büyümüş. Hardcore ve metal'e karşı büyük bir sevdası var. Ve bence Sepultura'nın genel çizgisiyle bire bir örtüşen bir vokalist.

Peki "Roorback", Derrick'in üçüncü albümü olacak. Grup ile uyumu ne durumda?
Öncelikle Derrick Portekizce öğrendi ve Brezilya'ya taşındı. Bu da onun bizimle daha çok beraber olmasına neden oldu. Şu an herkes Brezilya'da yaşıyor ve böylece daha fazla çalışabiliyoruz.

Peki eski Maiden vokalisti Paul Di'Anno'nun da Brezilya'da yaşadığını biliyor muydun?
Evet biliyorum. Andreas ile bir keresinde beraber jam yaptılar. Ben de bir kere St.Paulo'da karşılaştım. Ve son soru olarak, geçen sene Igor'a sorduğum soruyu tekrarlamak istiyorum.

Sepultura bir üçüncü dünya ülkesinden dünyaya transfer olan tek büyük metal grubu. Türkiye'de de dünyaya açılmak isteyen birçok grup var. Onlara bir tavsiyen var mı?
Bir kere yaptıklarına inanmaları, çok çalışmaları ve çok fazla konser vermeleri gerekiyor. Yaptığınız müziğe gerçekten inandıktan sonra her şey gerçekleşebilir.