RockTurk
Sadece 30 saniyeni harcayarak aramıza katılmak için 'Kaydol'a tıkla.

RT Yönetimi ~
RockTurk
Sadece 30 saniyeni harcayarak aramıza katılmak için 'Kaydol'a tıkla.

RT Yönetimi ~
RockTurk
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

RockTurk

Sadece Rock severlerin değil tüm Müzik severlerin buluşma noktası.
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  Başvuru FormuBaşvuru Formu  

 

 In Flames Röpörtajı

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
_freyja_
Süper Mod.
Süper Mod.
_freyja_


Kadın
Mesaj Sayısı : 1003
Yaş : 32
Kişisel İleti : sonsz bir eLvda mLodisi qibiym
sessiz we qizémLi **
Ruh Hali : In Flames Röpörtajı Huysuz10
Kayıt tarihi : 03/10/08

In Flames Röpörtajı Empty
MesajKonu: In Flames Röpörtajı   In Flames Röpörtajı EmptyC.tesi 06 Ara. 2008, 08:14

Vancouver’da yaşıyorum ve geçen salı performansınızı izleme şansım oldu..

Evet.. The Commodore gerçekten çok güzel bir konser mekanı..

Muhteşem bir şovdu.. Herkes oldukça memnun görünüyordu..
Teşekkürler.. Gerçekten çok çok iyi bir performanstı.. Vancouver’da fazla çalmadık biz sanırım.. Belki iki kere?

Aslında bu üçüncüydü..

Üçüncü evet ve burada verdiğimiz üç konser de çok iyiydi.. Çok fazla insanın katılması güzel bir olay.. Seattle’dan da çok fazla kişinin konser için geldiğini öğrendik ve bu daha da mutlu edici..

Killswitch Engage turu nasıl gidiyor peki?

Gayet iyi.. Gerçekten çok eğleniyoruz.. Beraber tura çıktığımız grupları zaten daha önceden tanıyorduk ve bu daha çok bir okul gezisi tadında bizim için.. Sadece As I Lay Dying.. Daha önceden tanışmamıştık ama bu çocukları çok sevdim. Sette gayet enerjik ve iyiler.. Gayet iyi geçiniyoruz..

As I Lay Dying konusunda hemfikirim isimlerini duymuştum ama hiç dinleyememiştim. Sahnede kesinlikle muhteşemlermiş..

Sadece bir kaç şarkılarını duydum tüm albümü dinleyemedim ama müzikleri gerçekten iyi..

Gerçekten ciddi yoğunlukta bir tur programınız var. Arka arkaya 8 gün çaldınız bir gün dinlendiniz ve sonra tekrar 8 gün arka arkaya.. Bu gruba zarar vermiyor mu en azından kişisel olarak alalım.. Yorulmuyor musunuz?

Aslında yarınki konserle beraber arka arkaya 13 olacak. Gerçekten sert bir programımız var ve hiç eğlenceli değil.. Alışveriş merkezine gidip bok gibi para harcıyoruz..

Geçen ay Avrupa turunu tamamladınız..14 günde 10 farklı ülkede çaldınız..

Evet.. Kulağa kötü geliyor ama aslında kötü değildi çünkü gerçekten iyi sahnelerde çaldık ve bizi izlemeye ciddi kalabalıklar geldi..

Chimaira ile Japonya’ya gideceğiniz haberini duydum doğru mudur? Oraya gitmeyi istiyor musunuz tekrar?

(Gülerek) Evet! Kesinlikle! Kesinlikle! Çok iyi olacak, özellikle Chimaira’daki arkadaşlarımızla gittiğimiz düşünülürse.. Chimaira’yı Avustralya’ya da götürmeyi planlıyoruz..

Kanada’ya geldiğinizde sınırda problem yaşadınız mı? Çünkü geçen sefer problem yaşamıştınız hatta sizinle beraber birkaç grup daha sınırda takılmıştı..

Geçen seferki şoför yüzündendi.. Sabıkası olduğu için problem çıktı.. Hiç birimizde sabıka yoktur.. tamam şeytan gibiyiz ama sabıkalı değiliz..(gülüyor).. Uyuşturucu kullanmıyoruz bu da bir sorun yaratmıyor..Aslında her şey para yüzünden.. Bizim getirdiğimiz tişörtlerden vergi almak istediler..Daha sonra öğrendik ki önceden nakil edip vergisini yatırmamız gerekiyormuş.. Gerçi bir sürü şey öğrendik..

Ticaretten bahsederken, siz Vancouver’dayken elemanlarınızdan biri DVD için kayıt yapıyordu.. Ne planlıyorsunuz?

Aslında toparlamaya çalıştığımız 2,5 yıllık performanslarımızın görüntüleriydi ve olacak gibi gözüküyor. Amerika ve Avrupa bizim için oldukça iyi turlardı, bir de gideceğimiz Japonya ve Avustralya var; gerçekten çok özel bir DVD olacak..

Bu sene mi olacak seneye mi?

Japonya ve Avustralya Kasım’a kadar olmayacağı için, oradaki performansların kaydı montajı ne kadar çabuk yapılırsa ona göre bir sonuç çıkacak..

Ayrı bir konser albümü olacak mı yoksa sadece DVD mi çıkacak?

Şimdilik öyle bir planımız yok. Aslında şimdi sen söyleyince aklıma yattı bu fikir.. (gülüyor).. Canlı performansların olduğu bir DVD olacak ama tabi ki bir DVD’den ne bekliyorsanız alacaksınız..

Buradaki şov sona erdiğinde hayal kırıklığına uğrayan çok insan oldu çünkü tekrar çıkmadınız sahneye..

Hatırladığım kadarıyla hiçbir zaman böyle bir şey yapmadık ki zaten.. Tamamen zaman kaybıdır iki parça için içeri gidip gelmek.. Çalmak istiyorsak ve memnunsak seyirciden normal konser süresine iki veya üç şarkı daha ekleriz ki o da çok nadir.. Aslında insanları bir dahaki konser için sabırsızlaştırmak zevkli bir şey..

Biraz da son albüm ‘Soundtrack to Your Escape’ hakkında konuşmak istiyorum.. Şu ana kadarki en başarılı albüm oldu satışlara bakarsak. İsveç’te ilk 10’da ve Amerika’da da listelerde mevcut. Gidişatın iyi olduğunu görünce ne düşündünüz?

Listelerdeki yerimiz oldukça iyi gerçekten. Aslında hep aynı yerde dönüp duruyoruz biz, bir kere deniyorsun olmuyor bir kere daha deniyorsun oluyor.. Önemli olan ayaklarının yere basması ve kendi müziğini yapabilmen.. Gerisi çok da önemli değil..

Sonraki albümün ‘Soundtrack to Your Escape’i geçmesi için ne planladınız?

Henüz bir şey yazmaya başlamadık ama eminim ki bundan sonraki albüm de en az bunun kadar iyi olacaktır.. Kendi albümlerimiz arasında kıyas yapmanın bir anlamını göremiyorum, aptalca bir şey bu! Öteki albüm bundan daha iyi olacak çünkü yeni olacak.. Bu albüm şu anki müziğimizi ve nasıl şarkı sözleri yazdığımızı gösteriyor. Önümüzdeki sene biraz daha farklı olacak..

Bu albümde oldukça fazla efekt kullandınız. Çok fazla statik geçiş var şarkılarda sanki radyonun açılması vb. Bundan bir anlam çıkarmalı mıyız?

Biz albümde duraklamalar olsun istemedik. Bir filmdeki soundtracki ele alırsak hiçbir zaman ses kesilmez, sürekli arkada bir takım efektler olur.. Bizde de bu düşünce vardı; her parçada biraz gürültü yarattık ki devamlılık sürsün..

“A Touch Of Red”in sonundaki gitar solosuna hasta oldum.. Çalan sen miydin yoksa Jesper miydi?

Aslında hem o hem ben çaldık..

“Evil in a Closet” bir ballad olarak da düşünülebilir. Sanrım In Flames’in ilk ballad’ı oldu ?

(Gülüyor) Bir power ballad olarak düşünmemiştik aslında ama biraz da Skid Row balladlarına benzemedi değil..Balladlar çok güçlü şarkılardır ve aslında biz de yapabiliyor muyuz diye merak ettik.. Gerçekten çok iyi oldu ve biz de albüme ekledik..

“Dial 595-ESCAPE.”’i açıklar mısın? Sanırım bir telefon numarası?

Sadece bir TV kanalıyla ilgili olduğunu söyleyeyim. Başka bir şey açıklamıyorum.. (gülüyor)

Albümün adını kim buldu?

Anders.. Tüm şarkı sözleri ve şarkı isimleri, başlıklar Anders’e ait.

Reroute To Remain’den 2 sene sonra çıktı albüm.. Bu biraz çabuk değil mi? Tura çıktığınızda, yolda çok şarkı yazıyor musunuz?

Aslında daha önceden yazdığımız şarkılar bunlar.. Size yeni gibi geliyor ama benim için oldukça eskiler..

‘The Quiet Place’ adlı bir single çıkardınız ve bu single’da ‘Varmlansvisan’ adlı bir şarkı var.. Ne anlama geliyor?

“Varmlands”, İsveç’in bir parçası ve “visan” da şarkı demek yani İsveç’in şarkısının bir parçası diyebiliriz.. Gerçekten oldukça güzel, eski ve geleneksel bir şarkıdır.. Böyle bir şeyi yapmayı uzun süredir düşünüyorduk. Daha önce ‘Hargalaten’ ve ‘Pallar Anders Visa’yı kaydetmiştik..Böyle bir şeyi tekrar yapmak güzel..

Neden böyle geleneksel parçaları daha sık yapmıyorsunuz? İlk albümlerde muhteşem olmuştu..

Biz enstrümantal bir grup değiliz. Yaptığımız kayıtları, canlı performanslarda da iyi çalmak istiyoruz ve geleneksel bir parçayı canlı çalmak sahne performansımıza uygun düşmüyor..

“The Quiet Place”in videosunu bu sabah inflames.com da gördüm. Gerçekten çok iyi.. Ne yaptınız? Milyonlarca dolar mı harcadınız? (gülüyor)

Evet gerçekten iyi bir video oldu. Yönetmen müthiş bir adam (Patrick Ullaeus). Daha önce Dimmu Borgir’in son videosunu ve Lacuna Coil’in son üç videosunu çekmişti. Hatta Anders’in diğer gurubu Passenger için de bir video çekti.. Patrick’le iyi arkadaşız ve bu da işleri kolaylaştırıyor..

Albümden çıkacak yeni single hangisi olacak belirlediniz mi?

Hayır, daha karar vermedik ama aklımızda birkaç şarkı var tabi. Belki single olmayabilir de video olur. Aslında anlatmamalıyım belki ikisi de olmaz milleti boşuna umutlandırmayalım (gülüyor)

(Gülüyor) Albümle yaşadığınız büyük başarı ve ardından Kuzey Amerika turu.. Buradaki pazarı sarstığınıza inanıyor musunuz?

98’den beri geliyoruz buraya.. Oldukça fazla çalıştığımızı düşünüyorum. Gerçek başarının asıl şartları çok çok fazla şans ve çok çok çalışmaktır ve biz de bunu yapıyoruz. Biz sadece bu insanların önüne çıkıp çalmaktan zevk alıyoruz.. İşler zamanla kendiliğinden büyüyor doğal olarak..

Tabi ki In Flames, Gothenburg metal sahnesinde en büyük payı olan gruplardan biri.. İsveç metali nereya gidiyor sizce?

Söylemesi çok zor.. Dark Tranquillity, şu an The Haunted olan At The Gates gibi gruplar ilk başladıkları gibi devam etmiyorlar.. Tüm bu gruplar birbirinden farklı ve aynı coğrafyalar üzerinde yaşamaları dışında aynı pek bir özellikleri yok.. Ben bir sahne göremiyorum aslında. Tüm gördüğüm ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışan bir grup arkadaş, müzisyen.. Hiçbir zaman sahne olmadı çünkü Gothenburg’ta yeterli sahnemiz yok, metal konserleri çok nadir olur bu şehirde..

Kendi müzik zevkinizde ne gibi değişiklikler oldu yıllar içinde? Beş sene öncesine göre daha mı az grup dinliyorsunuz mesela?

Aslında şu an hiç olmadığı kadar az dinliyorum diyebilirim.. Müzik yapmaya başladığımdan beri sessizliği daha çok arar hale geldim. Müzik her gün benimle nasıl olsa ama hala Malevolent Creation ve Weezer dinliyorum büyük bir zevkle..Yani hala müzik dinliyorum ama günden güne azalıyor..

Daha önce Genesis ve Depeche Mode gibi grupların parçalarını derlediniz.. Daha başka grupların In Flames yorumuyla derlemeleri var mı aklınızda?

Bence bu şarkıyla ilgili bir olay, grupla değil. Bizim rekabet edebileceğimiz bir şarkı olmalı çünkü bir şarkıyı derlediğiniz zaman orjinalinden daha iyi ve daha farklı yapmalısınız ki insanlar onun bir In Flames şarkısı olduğunu düşünsün.. Belki kuvvetli rifflerle “Big in Japan” ama asla bilemezsiniz.. Bir In Flames albümünde olmasını istediğim tek derleme şarkı bu olur herhalde..

In Flames, Iron Maiden ve Metallica şarkılarını da derledi bir çok saygı albümü için.. Bu iki grup sizin üzerinizde etkili oldu mu?

Tabi ki.. Bizim yaşımızdaki herkesi etkilediler. Birçok şarkı sözü yazarına ilham kaynağı oldular.. Köklerinizden hiçbir zaman uzaklaşamazsınız.. Bu neden hala çift gitar melodilerini sevdiğimi açıklıyor..

“The Jester Race” ve “Whoracle”da bateri çalıyordun.. Gitara geçmende neyin etkisi oldu?

Ben her zaman gitaristtim ama o zaman için grubun bateriste ihtiyacı vardı ve çalmasını bilen bendim.. Biraz daha uğraştım ve ortaya iyi bir şeyler çıktı..

Daniel’e fikir veya tavsiye veriyor musun hiç bateri düzenlemelerini yaparken, yoksa her şeyi ona mı bırakıyorsun?

En fazla şunu söylerim belki, “Benim aklımda şu var sen ne düşünüyorsun?” bu kadar..Hangisi daha iyi olursa..

Reroute To Remain’e gelene kadar bütün albüm kapaklarında bir soytarı maskesi var.. Ona bir isim koydunuz mu?

Aslında yok ama biz ona “Soytarı Ed” diyoruz..

Son iki albümde neden kayboldu?

O bizim için “Eddie” gibi bir şey değil.. Uyunca koyuyoruz..

Anders’in Passenger ve Jesper’in Dimension Zero gibi yan grupları var. Sen hiç In Flames dışında başka bir gruba katıldın mı?

Hayır.. Aslında bazı planlarım var ama bekleyip görmek en iyisi. Şu an turnelerden ve özel işlerimden pek zamanım yok zaten ama boş bir zaman yakalarsam neler olacağını göreceğiz..

Peki Bjorn.. Zaman ayırdığın için teşekkürler. Turun geri kalanında ve yeni albümde başarılar..

Çok teşekkür ederim.. Kendinize iyi bakın!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
In Flames Röpörtajı
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
RockTurk :: RockTurk | Müzik Dünyası :: Rock :: Röportaj-
Buraya geçin: