Doğum tarihi: 1957 Doğum yeri: İstanbul Eğitimi: İstanbul Belediye Konservatuarı Tiyatro Bölümü Yönetmen (4)
Hayatımın Kadınısın Yönetmen Yazı Tura Yönetmen Karanlıkta Koşanlar Yönetmen İkinci Bahar Yönetmen Hayatımın Kadınısın Senaryo yazarı Yazı Tura Senaryo yazarı Karanlıkta Koşanlar Senaryo yazarı Aziz Ahmet Senaryo yazarı Gemide Müzik Laleli'de Bir Azize Müzik Alacakaranlık Yapımcı Yazı Tura Yapımcı New York, I Love You Oyuncu Hayatımın Kadınısın Oyuncu Tophaneli Tayfur Hırsız Polis Oyuncu Aksak Alacakaranlık Oyuncu Tahir Kemal Bozoğlu Karanlıkta Koşanlar Oyuncu Başkomiser Nevzat Balalayka Oyuncu Necati Eşkıya Oyuncu Cumali Aziz Ahmet Oyuncu Arabesk Oyuncu Gazino Patronu Ekrem Selamsız Bandosu Oyuncu Belediye Meclis Üyesi Muhsin Bey Oyuncu Ali Nazik Teyzem Oyuncu Basri Milyarder Oyuncu Halis Dombili Aşık Oldum Oyuncu Ercan Fahriye Abla Oyuncu Yazı Tura Kurgu Kolay Gelsin Yapım Yönetmeni
KoRn
Konu: Geri: Uğur Yücel Ptsi 21 Ara. 2009, 16:07
KoRn
Konu: Geri: Uğur Yücel Ptsi 21 Ara. 2009, 16:07
Aynı dizide rol alacaklar
Aynı dizide rol alacaklar Uğur Yücel ile Ozan Güven, kendilerine sunulan yeni dizi teklifine "evet" dedi.
İki ünlü isim, çok yakında bu dizi için beraber kamera karşısına geçecek. Adı henüz netleşmeyen, çekimlerine ay sonunda başlanacak olan mahalle komedisi türündeki dizide, Yücel ve Güven iki yakın arkadaşı canlandıracak.
Hürriyet/Kelebek
KoRn
Konu: Geri: Uğur Yücel Ptsi 21 Ara. 2009, 16:08
Uğur Yücel'in dizisi atv'de
Yeni sezonda sektörün en önde gelen yapımcılarıyla çalışma kararı alan atv, bu kez de ekrana sürdüğü her dizi olay olan TMC'nin bir ürünü ile izleyicisinin karşısına çıkmaya hazırlanıyor. atv'nin çok yakında çekimlerine başlanacak TMC yapımı yeni dizisinde başrolleri birbirinden ünlü oyuncular paylaşacak. Dizinin erkek oyuncuları belli ancak kadın başrol oyuncusu için görüşmeler sürüyor. Uğur Yücel ve Ozan Güven'in iki yakın arkadaşı oynayacağı dizide rol alması kesinleşen isimler arasında Ezgi Mola ve İlker Aksum da var. Son dönemde yeniden moda olan mahalle güldürülerine farklı bir bakış açısı getirecek olan dizide Uğur Yücel ve Ozan Güven iki yakın arkadaşı canlandıracaklar. Adı henüz belirlenmeyen dizinin baş kadın oyuncusu için ise pek çok isimle görüşmeler sürüyor. Ama kuşların kulağıma fısıldadığına göre bu rol İclal Aydın'a nasip olacak gibi...
Yüksel Aytug,Günaydin,5 Eylül 2008
KoRn
Konu: Geri: Uğur Yücel Ptsi 21 Ara. 2009, 16:09
atv ekranı bu sezon şahane
Bütün kanallar yeni dizilerini tanıtmak için insan üstü çaba harcarken, meğer atv sessiz ve derinden ilerliyormuş. Üstelik olağanüstü projeler hazırlamamış. Genç yeteneği, ustası, karakter oyuncusu, yüzü eskimemişi... Bu sezon atv ekranında gerçekten de yok, yok! Pazar ekimizde mevcut projelerin hepsini zaten sizlerle paylaştık. Ancak işin içinde olan bizler bile oyuncuları görünce inanılmaz bir heyecana kapıldık. Bir kere anlatması, övmesi, yeteneği hakkında bana düşmeyecek Uğur Yücel'in, ekrana dönüyor olması, duyan herkesi gerçekten yerinden zıplattı. Ozan Güven ona keza... 'Hırsız ve Polis'in ilk sezonundan beri bir türlü yeni bir projede yer almayan Güven, yine Uğur Yücel'le geçiyor kamera karşısına... Şimdi böyle bir proje izlenmez de, ne yapılır? Tabii bunun yanı sıra Mehmet Akif Alakurt mu istersiniz, Cansel Elçin mi? Cansu Dere yine atv ekranında... atv, bu isimler ve bu projelerle geçtiğimiz 2 yıl boyunca Kanal D'ye kaptırdığı bir özelliği geri alacak gibi gözüküyor. Bu sezon 'dizi' yine atv'de izlenecek.
Uğur Yücel, önümüzdeki günlerde son olarak “Hırsız - Polis” dizisinde birlikte kamera karşısına geçtiği Ozan Güven’le “Kader Kısmet” isimli dizide rol alacak.
Yücel, Güven’in dışında “Hayatımın Kadınısın” filminin ardından “Kolay Gelsin” isimli sit-com’da oynattığı Ezgi Mola’yla oynayacak.
Oynadığı televizyon dizileri fanatik bir kitle tarafından takip edilen Uğur Yücel, ilk kez atv'nin bir dizisinde oynayacak.
"İkinci Bahar" dizisinin ilk 8 bölümünü yöneterek, atv seyircileriyle arasında bir bağ oluştuğunu söyleyen Yücel, bu kez "Şans Kader Kısmet" dizisinin başrol oyuncusu olarak kanala dönüyor. Başrolleri Ozan Güven, Ezgi Mola ve İlker Aksum ile paylaşan Uğur Yücel, dizide hayatta dikiş tutturamamış, yaşadığı olaylardan çeşitli kurnazlıklarla yırtmaya çalışırken, her şeyi yüzüne gözüne bulaştırmış bir dolandırıcıyı oynuyor. Dizi ekimde yayına girecek.
ESKİ avukatı tarafından iki yıl önce dolandırıldığını öne süren ve o dönemde “Kredi çekebilmek için villamı anlaşmalı olarak avukatıma devretmiştim. Ama o çektiği krediyle kayboldu” diyen Uğur Yücel’in borçlarını ödediği öğrenildi. Hayatındaki her şeyi sıfırladığını ve her şeye yeniden başladığını belirten Yücel, ünlü yapım firması TMC’nin patronu Erol Avcı ile hayata geçireceği yeni dizinin heyecanını yaşıyor: “Bu çalışma benim çıkışım olacak, kendimi toparladım. Ortaya iyi bir iş çıkaracağımızı sanıyorum. Her şeye yeniden başladım.’
Usta oyuncu Uğur Yücel, "Canım Ailem" adlı yeni bir diziyle ekrana gelecek.
TMC'nin yapımcılığını üstlendiği dizide Ozan Güven de rol alacak. Dizide, iki kadın arasında kalan Seyhan'ın (Ozan Güven) aşkı için yaptıklarını ve Samim'in (Uğur Yücel) sorumsuzluklarıyla dolu yaşamının, başına kalan üç yetimle nasıl değiştiği anlatılacak.
Ekonomik kriz dizileri tek tek vururken, atv üç dizi ile ekrandaki hükümdarlığını ilan etmeye hazırlanıyor. Sezon başından beri merakla beklediğimiz Adanalı, Cennetin Çocukları ve Canım Ailem ardı ardına ekrana gelmeye hazırlanıyor. Dizilerin kimyaları oldukça enteresan...
Örneğin; 'Adanalı'da gerçek bir şaşırtmaca var. Son yıllarda iyi yürekli kötü adam olarak izlemeye alıştığımız, Çakır karakteriyle ekrandaki en iyi çıkışını yapan Oktay Kaynarcalı, yeni dizisinde gerçek bir iyi adam hatta emniyet mensubu...
Boran Ağa rolü ile özellikle genç kızların vazgeçilmezi olmayı başaran Mehmet Akif Alakurt ise İstanbul'a bela olmuş bir kötü adam olarak karşımızda. Cennetin Çocukları'nda Cansel Elçin, artık saf avukat 'Ahmet' değil. 1960'ları çoktan geride bırakmış, gözüpek ve idealist bir mühendis! 'Hatırla Sevgili' ile tanıştığımız Cansel Elçin'i bu defa çok farklı bir rolde izleyecek olmak beni fazlasıyla heyecanlandırıyor.
Bu arada belki de atv'nin bizlere bu yılki en büyük armağanı 'Hırsız ve Polis'ten sonra sadece sinema filmlerinde izleyebildiğimiz Uğur Yücel'in Canım Ailem ile ekrana dönmesi...
Üstelik kadroda Ozan Güven gibi sırra kadem basmış bir de yakışıklı mevcut. İlker Asum da gruba eklenince tadına doyulmayacak! Ivır zıvır mafya, yasak aşk, bitmeyen sevda hikayelerine karşılık kriz bize kaliteyle buluşma şansı tanıyacak herhalde...
‘Canım Ailem’ dizisinde Uğur Yücel, Ozan Güven ve Ezgi Mola rol alıyor.‘
Gözünüzü atv'den ayıramayacaksınız! Bu cuma akşamı atv'de 'Adanalı', pazartesi günü 'Canım Ailem', önümüzdeki hafta ise 'Cennet' dizisi ekrana gelecek.
"Oyunculuk meselesini kasmayı bıraktım. Tiyatro sahnesine de çıkacağım. Beni izleyen geni. bir kitle olduğunu da biliyorum. Methiyelerin uzağında durmaktan kaçınacağım... Kendime 'Ulan ayaklarını uzat, cigaranı yak, uzaktan bak, kendini ağırla biraz' diyorum"
Araya ne çok zaman girmiş meğer... Uğur Yücel'le taaa 2003 yılında konuşmuşuz. Altın Portakal'da tam 11 ödül alan Yazı Turafilmini çekmiş o sıra, Levent'teki evinin bahçesinde börekler-çöreklerle ağırlamış bizi, kahkahalar atarak sohbet etmişiz. Onu bilemem ama ben 'domuz mudur acaba' diye düşünüp gittiğim evinden ona bayılarak çıkmışım. Yeni bir röportaj aklıma düşünce hatırladım bunları... Ama bu kadar zaman geçince durumlar da değişmiş tabii. Artık eskisi gibi Uğur Yücel'i yakalamak, karşısına çökmek ve soruları arka arkaya dizmek zor arkadaşlar! Bu adam kendini koruyor, saklıyor, canını acıtmalarını istemiyor daha fazla. Maille yapıyor röportajları. Yakında Hırsız Polis'teki Aksak'tan, Alacakaranlık'taki Tahir Komiser'den sonra bir aile dizisinde, hem de komik bir adam rolünde karşımıza dikilecek. Siz olsanız merak etmez miydiniz? O yüzden kararımı verdim, bayıla bayıla yolladım sorularımı. Sadece borçları ve evliliğiyle ilgili soruları es geçmiş ama röportajın sonuna bunun nedenine dair bir not düşmüş. Bence her şeyi gayet güzel özetlemiş: "Şirin Hanım... Sağda solda parasal konularda haberler çıkıyor. Kimileri sadece merak ediyor, kimileri kaygı duyuyor. Şu anda bir hukuki süreç var, konuşmak istemiyorum. Sadece unutmak ve geleceğe bakmak istiyorum. Tatsız bir dönemde olduğum gerçek. Ama artık sonuna geliyoruz her şeyin. Çok yakın zamanda hiçbir sorunum kalmayacak..."
- Yanlış mı hatırlıyorum; Karanlıkta Koşanlar dizisindeki bir sahneden sonra oyunculuğunuza şapka çıkaran Haluk Bilginer "Ne hayvan adamsın!" demiş size!
- Evet, ama şapka çıkartma demeyelim. Oyunculuğa uzak durduğumu biliyordu. Belki de "Kendine gel," demek istedi. Ama oyuncular arasında güzel pastır böyle övgüler. Doğrusu insanı bazen bir söz bile diriltebilir. Hoşuma gitti, ruhum okşandı.
- Bu repliği şu yüzden hatırlatmak istedim: Sizin oyunculuğunuzun tarifi 'hayvan gibi oynuyor' şeklinde yapılıyor hep. Türkiye'de oyunculuk konusunda üzerinde hemfikir olunan yegane kişisiniz. Ama siz kalkıp "Oyunculuğumu sıradan buldum ve bu sıradanlığa tahammülüm yoktu," dediniz. Pardon ama neden buna sırtınızı dönüyorsunuz?
- Eşkıya filminden sonra oyunculuğu bıraktım. Benden ancak odun olur duygusundaydım! İçimde hissettiklerim oyunuma yansımıyordu. Kendi dünyamı çok kalabalık ve çok sesli hissediyordum, bunu ancak yazarak ya da film çekerek anlatabileceğimi düşündüm. Hissiz oyuncular vardır. Ortalama bir yeteneğe sahiptir. Mutludur bunlar. Ölene kadar 'en iyi benim' diye düşünür. Gıpta ederim böylelerine. Düşünsene hiç huzursuzluğun yok! Ye, iç, tumba yatak. Ama yetenek derttir aynı zamanda ve yetenek kendi kusurunu görmekte yatar. Seçki farklılığı vardır böyle insanlarda, güzeli seçip ona karşı hayranlık duyarlar ve onu aşmanın, onu daha da güzelleştirmenin yoluna düşerler. Kendi de dahil; kötü olanın, değersiz olanın farkındalardır. Olmadığını ben görüyorsam kim beni ikna edebilir? Çünkü nasıl daha iyi olabileceğini de görüyorum demektir bu. Çekeceğim filmlerde görülecektir, dertlerim oyunculuğumda değil.
- Hâlâ oyunculuğunuzla kavga edip duruyor musunuz?
- Bir kere kendimle eğleniyorum ve settekileri de eğlendiriyorum. Ama geçenlerde sabaha karşı bir sahneden sonra izleme yapıyorduk. Birden "Hayvan herif. Öküz!" diye bağırarak monitörün başından fırladım. Söylene söylene sokağın dibine doğru yürüdüm; oyunumu beğenmemiştim. Buna eğlence diyebilecek olgunluktayım ve hep böyle sürecek. Yoksa bu bir kendi kendini yeme hali değil.
- Uğur Yücel benim için Hollywood'un Al Pacino'su ya da Robert de Niro'suna eşdeğer. Sizi tekrar ekranda görmek öyle büyük bir kitleyi televizyonla barıştırıyor, yakınlaştırıyor ki... Haksızlık etmiyor musunuz kendinize, acımasızlık?
- Artık hayatımı daha mutlu yaşamak istiyorum, oyunculuk meselesini kasmayı bıraktım. Oyunculukla tekrar kucaklaştım. Tiyatro sahnesine de çıkacağım. Bir arkadaşıma söz verdim, Venedik Taciri oynayacağım. Çıkacağız da ne olacak! Hiç, iyi vakit geçireceğim. Sahne kokusu alacağım. Hayat hızla kararıyor; gün gibi. Gönlü hoş tutmak lazım. Beni izlemek isteyen çok geniş bir kitle olduğunu da biliyorum. İşime gösterdiğim özen daha da artıyor izyecileri düşündüğümde. Ve itiraf edeyim ki bana yapılan methiyelerin gerisinde ve uzağından durmaktan da kaçınacağım artık. İçimde kocaman bir istek var oynamaya ve kendi filmlerimi çekmeye.
Gülmeyi ve güldürmeyi özlemişim
- Hırsız-Polis'ten sonra bir aile dizisiyle karşımıza çıkacaksınız. Sizi çeken neydi bu hikâyede, projede?
- Geçenlerde oğlum ne kadar az filmde ya da dizide yer almış olduğumu şaşırarak söyledi. Sahiden 'Şimdi şu, şimdi bu olacak' diye gitmedi hayat... Hep "Aman olmasın," dedim. Yaptığım işlerde beni üzecek ya da utandığım hiçbir işim yok. Belki de böylesi daha iyi. Ama gelecek 10 yıl neredeyse her türlü işte çalışacağım. Çünkü daha sonra kendi filmlerimi yaparak yaşayacağım. Dolayısıyla bu işim de 'Artık aile dizisi yapayım' diye bir seçim değildi. Erol Avcı'nın iki yeni başlayacak işi vardı, ben bunu seçtim.
- Hayatta hiçbir sorumluluk almamış, hiçbir yerde duramamış, tutunamamış Samim rolü oynamayı istediğiniz bir karakter miydi peki?
- Keşke ben de öyle olabilseydim! Böyle kaygısız insanları sevmem ama imrenirim. Fakat Samim gerçeklerle karşılaşacak, belki de ilk kez kendiyle tanışacak.
- 'Komik adam'ı özlemiş misiniz?
- Çok özlemişim. Yıllardır karanlık ruhlu işler yaptım; gülmeyi ve güldürmeyi özledim. Sette çok eğleniyorum. Ben hiç komedi dizisinde ya da filminde yer almadım; hep dram oynadım. Kendi gösterilerimde komedyendim, insanları en son 10 yıl önce güldürdüm galiba.
- Nasıl biri bu Samim, anlatır mısınız biraz bize?
- Bir garson. Nerede iş bulursa orada takılmış. Sorumsuz. Dalevere çeviriyor ama sahtekâr değil. Sadece hayatını yaşamak istiyor. Sonsuz bir gitmek arzusu halinde. Yerinde durursa düşeceğine inanıyor. Adana'da doğmuş. Gençliği orada geçmiş. Hafif Adana aksanı var. Birkaç dili işini kıvaracak kadar konuşabiliyor. Şeytan tüyü var. Rengârenk bir adam.
- 45 yaşına kadar boşvermişlik içinde yaşamış Samim'in başına üç çocuk kalıyor sanırım. Sonra ne oluyor?
- İşte dizi tam bu soruyla başlıyor. Ben de bilmiyorum göreceğiz.
- Kriz dönemine denk geldi diziniz, ücretler düşürülüyor, ekipler daraltılıyor. "Ne şanssızım," diyeceğiniz bir durum var mı?
- Krizlerden kârla çıkamadım hiç. Bu da yine bizim işe denk geldi. Ama bu işin tutması ve neşe içinde gitmesinden başka hiçbir şey düşünemiyorum
Kaynak:http://egazete.sabah.com.tr
KoRn
Konu: Geri: Uğur Yücel Ptsi 21 Ara. 2009, 16:15
En sevdiğim rolüm: Tahir Kemal
- Hayatı çözmüş, hafif sıyırmış, tam tutunamamış, defoları bol, zor elde edilen, zor anlaşılan ama kesinlikle karizmatik adamlardı oynadıklarınız. Ne kadarı sizsiniz oynadıklarınızın?
- Hadi biraz cepten yiyelim bu cevapta... Bazen çok iyi anlarım oluyor oynarken, bazen herkese 'İşte bu!' dedirten anlar çıkıveriyor. Ama bazen! En çok da kendimden çaldıklarım dokunuyor insanlara...
- Size başarıyı getiren sahicilik, değil mi?
- Tam orada, ta kendisi olmazsam; o rolü oynamam. Hayatta bir olay karşısında ne yapabileceğinizi kestiremezsiniz. Bir karakter oynamak, içinizde yaşattığınız başka bir karakteri yönlendirmektir ve bu anlamda bir zanaatkârlıktır aynı zamanda oyunculuk.
- Bugüne kadar en sevdiğiniz rolünüz hangisiydi?
- Alacakaranlık dizisindeki Tahir Kemal.
- Kötüyü oynamak gibi bir tercihiniz var mıdır?
- İyi, kötü, çirkin, her şeyi oynarım.
- Peki oyuncu-senaristyönetmen... Hangisi sizin en zevk aldığınız, en iyisi olmak istediğiniz alan?
- Kendi yazdığım filmleri yönetmek, sevdiğim yönetmenlerin filmlerinde oynamak... Evet, demek ki hepsi!
Aşkta da, aşk filminde de... Ben hiçbir yerde usta değilim!
- Türkan Şoray'la oynadığınız Hayatımın Kadını filminiz niye yeterli ilgiyi görmedi? Bu proje için "Battı," demek haksızlık mı olur?
- Hırsız Polis'in son günü en son plan çekildi. "Ulan beni sabah erken uyandıranı yerim!" diye nâralanıyorum. Sabah ezanla uyandım! Kuzguncuk'u özledim. Eski yazlık sinemaları özledim. Kızartma-rakı ve salata kokan ailemin sofralarını özledim. Bazen âşıkken bile aşkı özlersiniz. Tam eskiye özlemle uyandım yani. Sevdaya özlemle...
Babam Türkan Şoray'a âşıktı.
Babam gibi bir adam hayal ettim. Bir şeyler karaladım. Hayatımın en karanlık günleri olarak anmayı ve tekrarını vermemesi için yakardığım günlerdi. 'Bir adam evi terk ediyor ve orta katta ağlayan bir kadın' olarak başladı yazdıklarım. Yakın arkadaşlarıma hikâyeyi anlattım. Erol (Avcı) "Çek Uğurcuğum, nasılsa zarar etmeyiz," dedi. Sonuçta, zaten ticari bir film değildi, zarara uğramadı yapımcım. Çünkü bir dizinin ilk bölüm maliyeti kadardı bütçe. O nedenle "Battı," diyemem. Ama Yazı Tura'dan sonra benden bir bomba bekleyenleri tatmin etmedi. Çocukluğa özlemdi ama niyetimi anlatamadım o filmde.
- Siz aşk işinde mi usta değilsiniz, aşk filmlerinde mi?
- Ben hiç bir yerde usta değilim!
Kaynak:http://egazete.sabah.com.tr
KoRn
Konu: Geri: Uğur Yücel Ptsi 21 Ara. 2009, 16:15
Uğur Yücel: "Ben 16 yaşımda, Üsküdar Mehtap Düğün Salonu’nda profesyonel davulcuydum, biliyor musunuz? Amacım müzisyen olmaktı. Eğer müzisyen olsaydım elimde bagetler dünyayı dolaşan bir adam olurdum şimdi."
KoRn
Konu: Geri: Uğur Yücel Ptsi 21 Ara. 2009, 16:16
En sevdiğim rolüm: Tahir Kemal
KoRn
Konu: Geri: Uğur Yücel Ptsi 21 Ara. 2009, 16:16
"Komik adam" olmayı özledim
atv'nin yeni dizisi 'Canım Ailem'le ekrana dönecek olan Uğur Yücel: "Yıllardır karanlık ruhlu işler yaptım, güldürmeyi özledim."
ŞİRİN SEVER'İN RÖPORTAJI PAZAR SABAH'TA (Buraya tıklayınız)
Uğur Yücel söyleşisinde sayfaya sığdıramadığım bir ayrıntı vardı. Bence önemliydi... Bu kadar sevilen, beğenilen, izlenen oyuncular neden gişe filmlerine uzak durur, merak etmiş ve sormuştum: "Hiç aklınıza estiği olmuyor mu hınzırlık yapmak, mesela bir gişe filmi yapmak, oynamak ve yan gelip yatmak?"
Yücel'in cevabı Türkiye'de oyuncuların nasıl belli kalıplara 'sıkıştırıldığının', böyle bir şey yapana nasıl da hemen yaftayı yapıştıracaklarının güzel bir özeti: "Basiti yazmak zordur! İki sene önce ticari film olacak bir senaryo yazdım. Oyuncu kardeşlerim az kaldı beni kovalayacaklardı. "Abi bunun altında senin imzan olamaz" diye hırladılar. "Bitmiş abi bu adam" diye düşünüp üzülenler de olmuştur. Yani öyle hınzırlıkla olmuyor bazı şeyler. Ama ne kadar arzuluyorum bir gişe filmi yakalamayı... Aslında başka bir şey bilmiyoruz ki, sahneye çıkacağız bir şekilde ve para kazanacağız, hayat sürecek."
Uğur Yücel ve Fatih Akın, Almanya’da bir araya geldi.
- Fatih Akın'ın çektiği New York, I Love You adlı kısa filmde oynadınız. Nasıl oldu bu işbirliği? - Bu tasarı aşk filmleri üzerine... Şehir aşkları ya da bir şehre ilan-ı aşk temalı. Daha önce Paris üzerine yapılmış, dünyadan ünlü yönetmen ve oyuncuların çektiği kısa filmlerden oluşan bir tasarı. Bizimki New York, I Love You adlı 12 kısa filmlik bir bütün. Fatih'ten de bir film çekmesini istemişler. O da çakırkeyf bir İstanbul gecesi bana rol teklif etti. Ben tabii gürültülü bir şekilde oyunculuğa sövüp 'oynamam' diye tutturdum. Duvara Karşı'da da oynamamı istemişti, Ben Yazı Tura'yı bahane ederek tüymüştüm. Ama Fatih'i çok seviyorum. Kardeşim oldu, benden ne isterse yaparım. Bremen'e gittim oynadım, döndüm. Fragmanı gördüğümde de çok mutlu oldum. İyi ki benim oynamamı istemiş. Hayatımın en mutlu günlerini yaşattı bana. Gene uzattım... Film bir ressamla âşık olduğu Çinli bir kız arasındaki platonik aşkı anlatıyor.
- Fatih Akın kendinize, sinemanıza, oyunculuğunuza yakın bulduğunuz biri midir? Yükselen değer ama siz nasıl buluyorsunuz onu? - Fatih çok vefakâr bir adam. Kendini beslemiş, Türk Sineması'na gözü yaşlı bir hayranlık duyuyor. Benden daha saygılı mesela sinemamıza. Bana olan yakınlığı filmlerdeki karakterlerden... Sonra kafaca çok aynı yerde olduğumuzu gördük yanyana geldiğimizde. Üretim başlıyor iki hoşbeşten sonra. Çok zeki, çocuk ruhlu, müthiş yetenekli.
Uğur Yücel, Yeni Dizisi "Canım Ailem"le Ekranlara Dönüyor
Sibel Ateş Yengin
Uğur Yücel, "Alacakaranlık" dizisinde Urfalı Komiser Tahir, "Hırsız-Polis"te "mevsimsiz adam" diye tanımladığı Karadenizli Aksak Nadir'le gönülleri fethetmişti. Bu kez atv'nin "Canım Ailem" adlı dizisinde Samim karakteriyle karşımıza çıkacak. Yücel'in deyimiyle Samim karakteri "yufka yürekli, uçarı, gezgin, sorumsuz ve komik biri"… Sahici rollerin adamı Uğur Yücel, bu gezgin ruhlu Samim karakteriyle bakalım iç dünyamızın hangi saklı yönünü ortaya çıkarıp puslu ruhlarımızı aydınlatacak?
Uğur Yücel'in oyunculuğunu ve yönetmenliğini yaptığı son filmi "Hayatımın Kadınısın", çoğumuzun olduğu gibi benim de dilimden düşmeyen "ah nerede o eski günler, nerede eski aşklar, adam gibi adamlar nereye kayboldu" sorularının cevabını buldurmuştu. Bu hikâyede eskiye duyulan özlem, artık çoktan unutulmuş duyguların yoğunluğu, filmi karnınızın tam orta yerinde bir sızıyla izlemenize neden oluyordu. Usta oyuncu bu filmdeki Tophaneli Tayfur karakteriyle de yeniden büyük bir hayranlıkla izlettirmişti kendini. Tayfur'un delikanlı, bağrı yanık hali ve "Ağır yaralı gezdim bu memlekette" sözüyle eminim benim gibi birçok kadını bu film karakterine âşık etmiştir.
Uğur Yücel'in başarısı sadece sinema oyunculuğunda değil elbette, "Alacakaranlık" dizisinde Urfalı Komiser Tahir, "Hırsız-Polis"te "mevsimsiz adam" diye tanımladığı Karadenizli Aksak Nadir'le de gönülleri fethetmişti. Uğur Yücel bu kez "Canım Ailem" adlı dizide Samim karakteriyle de eminim birçoğumuzun gönlünü çelecek...
- "Canım Ailem" adlı yeni dizide Uğur Yücel bu kez nasıl bir karakteri canlandıracak? Samim karakteri uçarı, gezgin, sorumsuz, yufka yürekli, komik biri olacak. İlk gençliği Adana'da geçmiş sonra da basıp uzaklara gitmiş. Yıllarca gemilerde garsonluk yapmış. Samim, yılın sekiz ayını çalışıp dört ayını Marmaris'te tatil yaparak geçiriyor, nerede akşam orada sabah bir hayatı yaşıyor anlayacağınız. Eğlenceli, sempatik bir adam. Bir yandan birsürü fırıldak çeviriyor, ama şeytan tüyü var. İnsanlar sevecek Samim'i.
- Dizinin fragmanında gördüğümüz kadarıyla Samim şimdilerde balıkçılık yapıyor ama öncesinde "uzak denizlerin adamı" galiba. TV'de izlediğiniz teaserlar hayal ürünü, sadece karakter özellikleri üzerine. Ama öyle felsefe adamı değil bu Samim. Büyük gezi gemilerinde çalışıp çeşitli insanlarla gününü gün ediyor. Daha çok hayatla eğleniyor. Aslında hep gitme isteğinde ama yufka yürekli biri.
- Dizi bir yanıyla "kaybedenlerin" öyküsünü de içinde barındırıyor diyebilir miyiz? Bu karakterler kaybedenler olarak adlandırılmalı mı bilmiyorum. Sanırım büyük bir aile olacaklar ve öyle içinden çıkılmaz sorunları da olmayacak. Sonuçta bu duygusal komedi türünün özelliklerini taşıyacak bir dizi olacak. İnsan çok boyutlu, katmanlı bir yaratık. Derinleştirdikçe kararıyor ve sonuç olarak trajik boyut ortaya çıkıyor. Ancak bu gibi dizilerde kahraman yüksek bir binadan düşünce parçalanıp yok olmaz. Daha doğrusu kahramanın parçalanıp dağılacak içsel sorunları olmayacaktır. Sorunlar hafif ve gündelik boyuttadır ve tebessüm azalmaz hikâyelerde.
Haberin devamını Yeni Aktüel dergisinin 175. sayısında bulabilirsiniz!
Anasayfa 
Başvuru Formu 
