Sarıyer
"Sarıyer", Büyükdere limanının kuzeye doğru son bulduğu bölümü (Mesar ya da Mezar-Burnu), Simas ("Burun") sözünden bozulmuş olup, Sarıyer koyundaki küçük dere ise, Skletrinas adını taşıyordu. Birincisinde bir Aphrodite heykeli, ikincisinde de Apollon adak yeri vardı.
Vaktiyle burada bir mezar olduğu için Mezar-Burnu deniliyorken, bu ad Mesar'a çevrilmiştir. Sarıyer'in iskelesidir. Sarıyer, adını burada gömülü "Sarı Baba" adında bir kişiden aldığı söylenirse de eski eserlerde hep Sarıyer olarak geçmesi, çevrede bakır kapsayan, sarı görünen bir yarın varlığı bu semte vaktiyle Sarı-Yar adını vermişken, sonradan bunun zamanla Sarıyer biçimine girdiğini göstermektedir. Aslında burada şimdi terkedilmiş bir bakır madeni vardır .
Sarıyer'in havası iyi olduğu gibi, güzel ye şifalı suları ile de ünlüdür. Boğaziçi' nin iyi suları Sarıyer'de toplanmıştır. "Mahah al-miyah, kesirül- mikdar bir ma-i leziz olup, çamlıca suyu havasında" bulunduğunu bildirdiği Kestane suyundan başka, şifa niteliği herkesçe bilinen Çırçır suyu, Fındık suyu, Hünkar suyu, şifa suyu Sarıyer'e yakın tepelerin eteklerinden çıkar. Yazın bu yüzden, buraları çok rağbet gören bir sayfiye ve mesire yeridir. Boğaziçi’nin Rumeli kıyısındaki ünlü sulardan bu eserde sözü edilen ötekiler İstinye yakınındaki Tokmak suyu ile Baltalimanı çayırındaki Kanlıkavak'tan çıkan, o kıyıda Narhçı yalısı altındaki çeşmeyi oluşturan Narhçı suyudur. Sarıyer'de öteden beri ünlü bahçeler bulunuyordu. Murat IV.'in bir gezinti sırasında gördüğü, "Hadim al-haremeyn olduğum halde, böyle bir ravza-i cenâna mãlik değilim" diye şaşkınlığını açıkladığı Çelebi Solak adıyla tanınmış bir kişinin bahçesi bu meyandadır. Burada Ali Kethüda adında birinin yaptırdığı, Mehmet Kethüda'nın onardığı bir cami ile İbrahim ve Mehmet lV.'In musahiplerinden Mesut Ağa 'nın 1055'te yaptırdığı çeşme anılmaya değerdir. Sarıyer'den sonra gelen Yeni Mahalle'de Pazarbaşı ve kıyıda yüksekçe bir yerdeki Fırıldak bahçesi birer mesire yeridir. Sarıyer, tarihi eser bakımından oldukça zengin bir bölgedir.
Bizans'dan önceki döneme ait tarihi kalıntılardan Bizans'a, oradan da Osmanlı'ya ve bugüne kadar çok çeşitli bir tarihi mirasa sahiptir. Bunlar eserler arasında; Ali Kethüda Cami, Ali Paşa Cami, Cerrah Mahmut Efendi Cami, Emirgan Cami, Emirgan Çeşmesi, Hamam Cami, iskele Cami, Kethüda Cami, Baltalimanı Cami, Kireçburnu Cami, Osman Reis Cami, Reşit Paşa Cami, Rumelihisarı, Rumelikavagı Kalesi, Sait Halim Paşa Yalısı, şerifler Yalısı, Uskumruköy Cami, Valide Cami, Zekeriyaköy Cami, Telli Baba Türbesi sayılabilir. Bahçeköy , Sarıyer’in yemyeşil bir semtidir.İlk kuruluşu 1521 yıllarına dayanmaktadır. Kanuni Sultan Süleyman Belgrat Seferi sonrasında yanında getirdiği sırp esirleri bu bölgeye yerleştirmiş. Ve kurulan bu köye Belgrat köy çevresindeki ormana Belgrat köy adı verilmiştir. Daha sonra köyün bent sularına zarar verdiği anlaşılarak köy buradan topluca alınarak şuan ki yerine taşınmıştır.(1894) Bu köye de Bahçeköy adı verilmiştir. Bahçeköy de İstanbul Üniversitesi, Orman Fakültesi, Orman İşletme Müdürlüğü, Fidanlık, 2 özel okul 1 ilköğretim okulu, öğrenci yurdu bulunmaktadır. Bahçeköy’ü çevreleyen Belgrat ormanı, İstanbul halkının rekreasyon ihtiyacını karşılayan yegane dinlenme yeridir. Orman muhafaza alanı olarak ayrılan Belgrat ormanları geçmişte de bugün olduğu gibi İstanbul’un su ihtiyacını karşılamıştır. Mimar Sinan tarafından inşa edilen su kemerleriyle İstanbul’un belli bölgelerine su verilmektedir. Günümüzde hala bu fonksiyonları yerine getiren 7 adet bent bu orman içerisinde yer almaktadır.
Bu bentler:
1. Kömürcü bent(1620).
2. Büyük bent (1724)
3. Topuzlu bent(1750)
4. Ayvat bendi(1765)
5. Valide bendi,(1796)
6. Kirazlı bent(1818)
7. II. Sultan Mahmut Bendi(1839) yıllarında inşa edilmişlerdir.
Belgrat ormanı bünyesinde bulunan Av-Koruma-Üretme Sahası ve Balık Üretme İstasyonu halkın eğlenme, spor dinlenme ihtiyaçlarını karşılayıp kalabalık İstanbul şehrine çok yönlü hizmetler sunduğu için ayrı bir öneme sahiptir. Türkiye’nin ilk, Dünyanın planlı ve ünlü Arberetumu olan ****** Arberetumu da Belgrat ormanı içerisinde tesis edilmiştir. Arberetumlar bilimsel araştırma ve gözlem amacıyla orijinal ve yaşları belli, her biri doğru ve dikkatli bir şekilde bir araya getirilmiş, çoğunlu ağaç ve diğer odunsu bitkilerin uygun seçilmiş alanlarda yetiştirilip sergilendiği tabiat parçalarını ortaya çıkarmaktadırlar. Bahçeköy, Karadeniz iklimi etkisindedir. Ilıman ve nemli bir iklim tipi mevcuttur. Bahçeköy de orman ve fundalık alanlar stepler geniş yer kaplamaktadır. Meşe türleri ve çam çınarlar çoğunluktadır. Yörenin havasının ve suyunun temiz olup önemli bir piknik alanı olması, yaz ve kış mevsiminde hafta içi ve hafta sonları dinlenme, eğlenme ve spor amaçlı kullanılmaktadır. Bahçeköy ün güneyinde ve doğusunda yer alan Belgrat ormanı ve içindeki tarihi bentler gerek yabancı gerekse yerli turistlerin ilgisini çekmekte, yaz nüfusu 10.000 kişiyi bulmaktadır.