Kâhinlik (kehanet), çok eski uygarlıklardan beri var olan bir uzmanlık alanı olup, kısaca, meydana gelecek olayları birtakım yöntemlerle önceden bilmeye çalışma olarak tanımlanır. Eski uygarlıklar içinde kâhinlik çalışmalarına önem vermemiş bir uygarlık hemen hemen yok gibidir.
Antik Yunan’da kâhinlik
Kâhinlik uygulamaları içinde en bilinenleri, antik Yunan’daki ve okült bilgilerinin büyük kısmını Etrüskler’den ve bir kısmını da eski Yunanlılar’dan almış Romalılar’daki uygulamalardır. Antik Yunan’da kâhinlik çalışmaları özellikle Apollon tapınaklarının bulunduğu orakl merkezlerinde yoğunluk kazanmıştı. Eski Yunanca’da kehanet anlamına gelen mantika doğal ve yapay olarak ikiye ayrılırdı: Oneirokritai (haberci rüyaların yorumu), manteuma veya orakl (transa dayalı hikmetli sözler ve bunlardan anlam çıkarma), egkoimesis (istihare) ve nekromansi (bedensiz varlıklardan bilgi alma) doğal mantika içinde yer alırdı. Yapay mantika ise fallardan oluşurdu.
Roma uygarlığında kâhinlik
Romalılar birçok alanda olduğu gibi, kâhinlik çalışmalarını da Etrüsk kültürüne borçludurlar. Eski Roma kâhinliğindeki üç önemli terim signa (çeşitli yollarla gelen ilâhî mesajlar) , omina (içerdiği ilâhî mesajı anlamak için anlam çıkarılan insan sözü) ve prodigia’dır (kendilerinden anlam çıkarılan olağanüstü doğa olayları). Signa’lar ex caelo (gök işaretleri), signa oblativa (kendiliğinden gelen işaretler) ve signa impetrativa (dinleme yoluyla anlaşılabilen işaretler) olmak üzere üç gruba ayrılırdı. Eski Roma kâhinlerine göre, bir insana veya bir topluma ilâhî bir mesaj verilmek istendiğinde bu mesaj herhangi bir insana da herhangi bir zamanda söylettirilebilirdi (omina). Önemli olan bu sözleri anlayabilmek, iyi yorumlayabilmek, yani mesajı almasını bilmekti. Prodigialar’dan cansız doğadakilere portentum ve ostentum, canlı doğadakilere de monstrum derlerdi. Etrüskler’de en tanınmış kâhinlik türlerinden ikisi gözlemlenen kuş uçuşları ve yıldırımların analitik yorumuydu.
Roma uygarlığında kâhinlik
Romalılar birçok alanda olduğu gibi, kâhinlik çalışmalarını da Etrüsk kültürüne borçludurlar. Eski Roma kâhinliğindeki üç önemli terim signa (çeşitli yollarla gelen ilâhî mesajlar) , omina (içerdiği ilâhî mesajı anlamak için anlam çıkarılan insan sözü) ve prodigia’dır (kendilerinden anlam çıkarılan olağanüstü doğa olayları). Signa’lar ex caelo (gök işaretleri), signa oblativa (kendiliğinden gelen işaretler) ve signa impetrativa (dinleme yoluyla anlaşılabilen işaretler) olmak üzere üç gruba ayrılırdı. Eski Roma kâhinlerine göre, bir insana veya bir topluma ilâhî bir mesaj verilmek istendiğinde bu mesaj herhangi bir insana da herhangi bir zamanda söylettirilebilirdi (omina). Önemli olan bu sözleri anlayabilmek, iyi yorumlayabilmek, yani mesajı almasını bilmekti. Prodigialar’dan cansız doğadakilere portentum ve ostentum, canlı doğadakilere de monstrum derlerdi. Etrüskler’de en tanınmış kâhinlik türlerinden ikisi gözlemlenen kuş uçuşları ve yıldırımların analitik yorumuydu.
Türk-İslam kültüründe kâhinlik
Şamanistinisiyasyondan geçmiş veya sufilik terbiyesiyle büyümüş eski kâhinler, kendilerine bir sorunla ilgili olarak, danışmak üzere gelenlere bildikleri bir şey varsa konuşur, bilmedikleri veya sakıncalı gördükleri konularda asla konuşmazlardı; ayrıca verdikleri bilgi için en ufak bir maddi veya manevi karşılığı kesinlikle kabul etmezlerdi. Halk arasında ermiş,evliya gibi çeşitli adlarla zikredilen bu zatlar, 21.yy.’a doğru yerlerini yavaş yavaş bu işi bir geçim kaynağı olarak gören, ehil olmayanlara terk etmişlerdir