Maiden davulcusu Nicko McBrain Din Hakkında Açıklamalar Yaptı !
Nicko ile yapılan en yeni röportajdan kestiler:
‘İlk başta tüm zamanların en başarılı Heavy Metal gruplarından birinin bu yeni albümü hakkında konuşalım. ‘A Matter Of Life and Death’ albümünde çok sürpriz bulunmadığı(!) halde Ağustos ayında gecikerek Canadian’da tanıtımı yapıldı. Bir çok eleştirmen yeni albüme karşı olumlu davrandılar?’
Nicko: ‘Kanaatimce bu yeni albüm önceden yaptığımız her şeyin bir adım daha üzerinde. Biliyorum bir çok kişi bunu kabul etmeyecek, her zaman kabul etmeyenler olur ama umurumda değil. Bu kabul etmeme zırvalığını kıçınıza sokabilirsiniz.’
‘Neredeyse radyoda hiç çalınmayan şarkılarına ve medya çevrelerinde ender bulunan mürekkeplerine rağmen Iron Maiden’ın en son albümü Kanada listelerinde tüm dünyadakiyle aynı veya daha yüksel olarak 2. sıraya yerleşti. Hem Iron Maiden’ın hem de hayran kitlesinin kendi içinde bir çeşit rönesans geçirdiği görünüyor. Neler oluyor? Bu değişim vokalist Bruce Dickinson’ın altı yıl önce ki geri dönüş galibiyeti ile başlamış gibi görünüyor.’
Nicko: Bruce’un geri gelişi eski 80’lerin geri gelişi gibiydi. İnsanlar 80’lerin yarısının kariyerimizin zirvesi olduğunu söylüyorlar. Bu gerçekten kariyerimizin zirvesiydi.Çünkü tam bir çemberle geldik ve aynı grup elemanlarıyla insanlara 80’leri tekrar yaşatıyoruz.
‘Bu günkü tur Iron Maiden’ın bu güne kadar üstlendiği en büyük tur değil. Grup üyeleri tamamıyla en iyi 50 müzisyenlerin içerisinde olmalarıyla birlikte bu yeni albümü dünya çapında kabul ettirecek, Kanada da ki üç gösteri ile (Toronto, Montreal ve Vancouver) A.B.D’ de altı, Japonya’ da dört ve Avrupa’da uzatılmış bir tur onları 2006’nın sonlarına kadar koşturacaktır.
Dünya’nın bir çok yerinde özellikle küçük bir çok İskandinav ülkelerinde sadece birkaç saat içinde büyük stadyumları doldurabilecek kadar bilet sattınız. Iron Maiden’ın hala büyük kitleler çekebilmesi bir sürpriz miydi?’
Nicko: ‘Bu genç çocuklar ayırt edebiliyorlar ve konser kolay dolduruluyor. Led Zeppelin ve benzer türden gruplar ile kendimi ifade edeceğim.fakat bunu yapmanın dışındayız! Garip eski botlarım, bu klasik müziktir, bu melodidir, bu hızdır, bu büyük gitar sololarıdır.’
Mc Brain devam etmeden önce derin bir nefes alıyor. Çünkü buna ihtiyacı olacaktır. Nicko ile konuşmak fişek kovasındaki şimşekler gibi bir şey. Dediğinde inat eder ve çekip gider. Mc Brain davullara vurduğundan daha hızlı konuşabilir.
Nicko: Müzik ve bir müzik grubunda olmak aşk olayına çok benzer. Benim için seks, müziktir. Bunu dediğimde yanlış anlamayın. İlk başta 10 veya 12 yıl Iron Maiden’da çaldım. Bu adamlarla gördüğüm ve yaşadığım şeyler ailemde görüp ve yaşadığım şeyden çok daha fazla.
Mc Brain grupla beraber değilken karısı ve oğlu ile Florida Boca Rotan’da bir ev yapar. Artan vakitlerinde yakın zamanlarda düşkünleştiği Florida Marlins adlı beysbol takımını takip ediyor ve çok büyük bir golf tutkunudur. Bir süre sonra evde çok bulunmadığı halde işine gidiş yolu uzun olduğu için grup arkadaşlarıyla şiddetli münakaşalar başlar.
Mc Brain: Muhtemelen kaçabilirdik fakat bunu istemiyoruz . Hala yeni, güçlü ve keskin müzik yapabiliyoruz. Ve bu albüme Heavy Metal albümü diyebilirsiniz, ötekiler gibi, öyle de. Fakat bana göre biz Hard Rock grubuyuz. Biz gerçekten bencil bir grubuz. Uzlaşmayız ve insanlar giderler. Bize insanlar bu veya bunun benzeriyseniz daha çok insan gelir ve grubunuzu dinler diyor. Biz de diyoruz ki ‘İşte öküzler, uzlaşmak istemiyoruz. İnsanlar bundan hoşlanmıyorlarsa biz de onları istemiyoruz.’
Mc Brain’in kayıt tecrübesi bir Iron Maiden albümünü kaydederken çoğunlukla kuralı değil serbestliği işaret eder.
Nicko: Normalde Steve Harris ve ben kayıt veya sözler yazılmadığı sürece birkaç yerde bu savunmayı iptal ettik. Bu süre zarfında bu konu hakkında konuşmadık. Steve ‘Hey, bu kayıtta hiç tartışmamız yok. Tartışmayacak mıyız?’ dedi. Kayıdın B tarafına hala dört parça var ve dedim ki:Bu stüdyoda henüz başka bir günümüz daha var, bunu yapabiliriz!’
Onların gök gürültüleri ve sık sık şiddetlenen, sinirlenen müzikleri herkese hitap etmeyebilir. Fakat bir çift kulağa sahip herkes Iron Maiden kadrosunda çok yetenekli müzisyenlerin olduğunu kabul eder.
Mc Brain: Çok güzel şeyler kaydediyoruz. Hep yeni kayıtlar yapabildiğimiz için kendimizle kıvanç duyuyoruz.’
Evet hala tartışıyoruz ve evet. Nicko bir Hıristiyan. Hristiyanlık hakkındaki tartışmaları, onun hakkında söylenenleri açıklığa kavuşturmak istiyor ve açık konuşmayı seviyor.
Nicko: ‘İnsanlarla konuşurken her zaman karşılaştığım soru olağanüstü The Number Of The Beast’i nasıl çalıyorsun sorusudur. Sıkı dur. Bu bir hikaye. Vahiy kitabına baktıysanız o bunun hakkında çok şey anlatıyor. Tüm felaketleri ve yapılan işleri anlatır. Steve o şarkıyı gördüğü bir kabustan esinlenerek yazdı.
Kanaatimce şeytanın en büyük hünerlerinden biri onun olmadığına inanmamızı sağlamasıdır. Ben insanların omuzlarına hafifçe dokunur ve ‘Şeytanı övmüyorum. Eğer övseydim Hıristiyan olmazdım derim’. ‘Çünkü anlıyorum ve bir çok Hıristiyan anlıyor. Günah şeytanın isteğidir ve en son günah ölümdür. İnancım, ne hissettiğim, bulunduğum yolda iyi efendilerin benimle birlikte olabilecekleri hakkında konuşma fırsatım oldu. Büyük bir grupta olmak hala insanlara şeytani veya şeytansı bir şey gibi düşünüyorlar. Bir çok kişi bunu biliyor ve bir nebze zeka ve duyuları olduğu doğru olamaz. Kayıtları dinlemek ve liriklerin ne dediğini bilmek için Einstein olmaya gerek yok.’
Peki, grubun maskotu Eddie. Doğru mu? Ve Eddie biraz… bir tür… Eddie bir şeytan biliyorsun! Bütün istediğiniz şeytanın bir kuklası olmasıdır. Fakat biliyorsunuz Eddie’ nin şeytan olmasını övmüyoruz. O sadece… Eddie sadece karikatür karakteridir.
Fakat insanlar Eddie’ye bakıyor ve şunu diyor: ‘Bekle bir dakika, Nicko sen bir Hıristiyan olduğunu söylüyorsun, böyle bir grupta nasıl çalabilirsin.(Eddie’yi göstererek)
Bir Hıristiyan olduğunuzda günahsız olmazsınız. Biz hepimiz birer günahkarız, ve o gün gelene kadar asla temiz olamayacağız. Ben hayatımı yaşamayı deniyorum; bazen düşüyorum, bazen gerçekten kötü çarpıyorum duvara.. Bu yüzden dizlerimin üzerine çökmeli ve affedilmeyi dilemeliyim. Ve bu hiç kolay bir şey değil…’
‘Grupta diğer arkadaşlarının da senin inançlarını paylaşmasını sağlamayı denedin mi hiç?’
Nicko: ‘Karşılıklı olarak inanılmaz derin sohbetler, tartışmalar yaptık bu konularda. Grubumdaki herkesi Hıristiyan yapmayı deniyorum diyemem. Onlara yolumda liderlik yapıyorum ve tanrının planı olan kutsal kitabı takip ederlerse bu onların seçimi olur. Tüm demek istediğim şu; biliyorsunuz, bak: inancıma göre şu anda kurtarıcım Hz.İsa’ya dönersen seninle cennet de sonsuz bir hayatım olacak. Birlikte olduğumuz her zaman bu konuları konuşmayız tabi ki ama uzun yıllardır tartışıyoruz.
‘Bu grupta devam ettiğim için Allah’a gerçekten şükrediyorum ve müziğin bu türünü hala yapabildiğimiz için kutsanıyoruz.’