“Vur,” diye mırıldandım, kağıtlar parmağımı kestiğinde; zararı
görebilmek için elimi geri çektim. Birkaç damla kan, küçük kesikten
dışarı doğru sızıyordu.
Ondan sonra çok ani olmuştu. Edward kendini bana doğru atmıştı, beni masaya geri fırlattı…
Piyanonun yanına doğru yuvarlandım, düşmemi durdurmak için içgüdüsel olarak kollarımı öne attım, camın keskin parçalarına.
Dirseklerinden ve bileğinden gelen acının ne kadar yakıcı olduğunu hissettim.
Kafam
karışmış bir şekilde, kolumdan aşağıya doğru hızla akan parlak kırmızı
kanı – aniden dönüp bakan altı tane kana susamış vampirle beraber –
telaşla izledim.
Bella Swan için, hayatın kendisinden önemli olan
tek bir şey vardı; Edward Cullen. Ama bir vampire aşık olmak, Bella’nın
hayal ettiğinden bile daha tehlikeliydi. Edward, Bella’yı şimdiye kadar
zaten, kötü bir vampire yakalanmaktan ve yem olmaktan kurtarmıştı, ama
şimdi, onlar bu ilişkiye cüret etmişlerdi, şimdi fark ediyorlardı ki,
onların sorunları daha yeni başlıyor olabilirdi…
Gösterim Tarihi => 20 Kasım 2009 (Türkiye)