2005'te 'Rimi Rimi Ley' şarkısıyla Eurovision'da Türkiye'yi
temsil eden Gülseren yarışma sonrasında geçirdiği depresyonu 'Orada
Neler Oluyor'a anlattı. Gülseren "Beni felaket bir şarkı ve kıyafetle Kiev'e gönderdiler.
Tuvaletlerin önünde prova yaptırdılar. Kolombiyalı kocam Luis
Ernesto'yu, 'Sen Türk değilsin' diye ekibimden çıkarttılar. Gitmemize
yakın Armağan Çağlayan gelip 'bunun kalçası çok geniş, bizi temsil
etmesin' dedi. Üstüne gelip bir de mezura ile kalçamı ölçtü. Kendimi
hayvan gibi hissettim. Beni maymuna çevirdiler, kukla gibi oynattılar.
Beni de 'Opera' şarkısıyla yerden yere vurulan Çetin Alp gibi
öldüreceklerdi" dedi.
Yarışmadan sonra ağır bir depresyon
geçirdiğini ve defalarca hastaneye kaldırıldığını söyleyen Gülseren
"Çektiğim acı ve üzüntü yüzünden şu an midemde büyük bir ülser var.
Yarışmadan sonra günlerce eve kapanıp ağladım. İşlerimi kaybettim.
Senelerce işsiz kaldım. Paris'teki prodüksiyon şirketimi kapattım. Öyle
ağır eleştiriler alıyordum ki bir ara intihar etmeyi düşündüm. TRT beni
öksüz çocuklar gibi ortada bıraktı. Yarışmada giydiğim elbiseyi bile
terim kurumadan 'Çabuk çıkarın' diye zorla üzerimden aldılar. Sanki TRT
beni Eurovision tarihinden silmek istedi. Sertab Erener, Kenan Doğulu,
Hadise binlerce Euro'luk para, fırsat ve kariyer kazanırken bana ülser,
gözyaşı, iflas, bunalım kaldı. Şimdi kolejlerde hocalık yapıp kiramı
çıkartıyorum" dedi.