TARİHÇE:
İlk kaykaylar scootera benziyordu. Birkaç çocuk scooterın tekerlek sayısını 4'e çıkarmış ve sokaklarda gezmeye başlamıştı. Alt kısmı kaykaya benzese de dönüşler için bir gidon gerekliydi. 1950 de bu sorun çözüldü. Tekerleği tahtaya tutturan kısım esneyerek dönüşleri sağlayabilecek hale geldi. Artık manevra çok daha rahat yapılabiliyordu. Tabi zevki de o ölçüde arttı. Yine bu dönemlerde, insanlar bazı gençlerin tekerlekli sörf tahtaları ile sokaklarda gezdiklerini görüyorlardı. Bundan etkilenen Bill Richards, 1958'de sidewalk surfboards adıyla tekerlekli sörf tahtaları satmaya başladı. Bu boardlar, bir süre sonra tepelerden iniş ve slalom yarışlarında kullanılan kaykaylara(longboard) dönüştü. İşte kaykayın gerçek çıkış noktası. 1963'te Lerry Stevenson ilk profesyonel kaykayı piyasaya sürdü. İki sene sonra ilk şampiyona yapıldı. Artık kaykay Amerika'da tahtına oturmuş, 50 milyon adet üretilmişti. Her yeni tarz, her yeni sporcu ya da tasarımcı kaykayda değişiklikler yapıyordu. 1960'ların sonunda tepelerden aşağı inen 1 metrelik, ince, düz longboardlar, 70'lerin başlarında kısalıp, genişledi. Artık kaykayların burun ve kuyruklarında kicktail denilen yukarı doğru eğimler vardı. İnsanlar, boş havuzlarda ve kaykay parklarında havada uçuyordu. 1978 yılında Allen 'Ollie' Gelfand bulduğu temel ollie hareketiyle ortadaki ismini aldı.
1979, kaykay sokaklara geri döndü. Artık her köşe başında, ollie yapan birileri vardı. Bu yıllarda kaykay pek çok spora esin kaynağı oldu (BMX, snowboard). 1981'de uluslararası kaykay federasyonu kuruldu (NSA). Bu tarihten sonra belli standartların gelişmesi
kaykayın spor olarak gelişmesinde büyük rol oynadı. Serserilerin sokaklarda sorun olan eğlencesi spor olarak tanındı. Özel kompleksleri açıldı. Tony Hawk 14 yaşında bir ortaokul
öğrencisiyken, ilk evini aldı. Tabi kaykay sayesinde. Günümüzde 50 milyon skater, en büyük extreme spor organizasyonu X-GAMES'i takip ediyor. Ve kaykay gelişiyor. Onunla birlikte yeni bir jenerasyon da...
MALZEME:
Kaykay tahtası yani Deck ya da Board: Bu parça, ince akçaağaç dilimlerinin kalıp içinde preslenmesi ile oluşturulur. Bu katlara, ağacın orijinal ismi olan maple adı verilir. Gereksiz bir bilgi de verelim; Kanada bayrağındaki şekil, bu ağacın yaprağıdır. Üretim aşamasında, kullanıcının tercihleri tahtanın farklılaşmasına yol açar. Örneğin; iniş(Downhill) yarışlarında ince, uzun ve düz deckler kullanılır. Bu kaykaylara "longboard" denir. Rampa veya havuzda ise, baş ve kuyruk kısımları kalkık bir tahta, hareketlerde büyük kolaylık sağlar. Kaykay tahtasının boyutları da önemli bir etkendir. Kısa bir tahta hafif ve hassas olur. Bu yüzden daha fazla teknik gerektirir, tecrübe ister. Uzun bir tahta ise, daha stabildir ve güçlü olur. Bu da onu yeni başlayanlar için ideal kılıyor.
Tekerlekler: Bu malzeme de, deck gibi sürüş stiline göre değişkenlik gösterir. 52 mm'lik küçük tekerlekler sokak gibi düz zeminlerde hareket yapmayı kolaylaştırırken, büyük tekerlekler rampa için tercih edilir.
Truck: Tekerlekleri tahtaya bağlayan parça olup, seçimi tamamen sizin deneyiminize bağlıdır. Pek çok marka var. Zaman geçtikçe kendinize en uygununu bulacaksınız.
Rulman: Tekerlerin iç kısmına takılan halka şeklindeki parça. Pek çok yoyonun içinde de bu parçayı görmek mümkün. Rulman, sayıyla belirtilen ABEC adlı bir kritere göre farklılaşır. Sayının düşük olması rulmanın yavaş, yüksek olması ise hızlı döneceği anlamına gelir. Son olarak belirtelim; bu parçanın fiyatı kalitesinde büyük rol oynamakta. Küçük bir tavsiye, rulmanlarınızın suyla temasını engellemek, bu parçanın sağlığı açısından önemli.
Ayakkabı: Her ne kadar deckin yüzeyi kaymayan malzemeyle kaplanmış olsa da; tabanı düz, az kayan modeller tercih edilmeli. Bu tarz pek çok ayakkabı mevcut. Zaten ayakkabılarda artık teknoloji ve güvenlikten çok moda ağır basmakta. Bunların dışında güvenlik amacıyla kullanılan malzemeler var. Hafif, görüşü kısıtlamayan bir kask edinilmeli. Diz ve dirsek koruyucularının yanı sıra bilekler için de koruyucu malzemeler üretilmekte. Yetmez diyenlere, özel kaykay eldivenleri, omuz koruyucuları bulunmakta. Bunların, vücudunuza uygunluğu ve hareket kabiliyetini kısıtlamaması büyük önem taşıyor. Dikkat edin.
NEREDE YAPILIR?
Bunun için kaykay çeşitlerine göre ayrım yapmak en iyisi...
Sokak kaykayı(Street skate): Türkiye'de arnavut kaldırımı döşenmemiş, trafikle boğuşmak zorunda olmadığınız her yerde yapabilirsiniz. Beşiktaş ve Ataköy sayabileceğimiz isimlerden.
Rampa(Vert skate - Halfpipe): Vert skate, kaykay için özel dizayn edilmiş rampa ve eğimli yapıların bulunduğu alanlarda yapılır. Halfpipe ise yarım daire şeklinde, ortasında kısa bir düzlüğü bulunan rampadır. Bu iki tarz genelde kaykay parkı dediğimiz alanlarda yapılabiliyor. Türkiye'de ise bu tarz yerler bir elin parmaklarını geçmiyor. İzmir, Ankara ve Mersin'de bulunuyor. İstanbul'da bir zamanlar vardı bir tane. Kapandı sonra.
Havuz(Pool): 1960'lı yıllarda çok popüler olan, şu an vert skate içinde sayılabilecek bir tür. Türkiye'de köşeli havuz sistemi bu tarzın yapılmasını imkansız kılmakta. Ama yurtdışındaki skate parklarda bolca bulunabilir.
İniş (Downhill): Bu tarzı Türkiye'de yapan görmedik doğrusu. Bu türün tarzı iniş ve slalom. California'nın tenha yokuşlarında hala çok tutuluyor. Ama, bizde yokuş mu yok diyenler trafiksiz bir yolda deneyebilirler. Olmaz gibi geliyor ama... Neden olmasın?
Bilgisayar: Kaykaydan yeni döndün. Yorgunsun. Ama aklında hala o var. O zaman bunları dene. Gerçeği kadar olmasa da çok zevkli. Tony Hawk Pro Skater, Mtv skateboarding...
FAYDALI BİLGİLER:
1) Aklınızda bulunsun, zor hareketler özenli bir çalışma ve sabır ister. Yapamıyorum diye sakın vazgeçmeyin. Söylemesi kolay...
2) Asla trafik olan yerlerde kaymayın. Amaç eğlenmek, ölmek değil.
3) Kaza halinde, nasıl düşüleceğini bilmek yaralanma riskini azaltır.
4) Güvenlik malzemelerini es geçme, sonuç olarak extreme bir spor yapıyorsun.
5) Düşerken yükü ellerle karşılamamak gerekir, yuvarlanmak daha iyidir. Kaba etlerin olduğunu aklında bulundur ve kullanmaktan çekinme. Mor bir kalça, kırık bir bilekten çok daha hızlı iyileşir.
KAYKAY HAREKETLERİ
Ollie: Kaykayda temel harekettir. Kaykayın arkasına parmak uçlarınla bastıktan sonra, ön ayağını ön tekerleğin hemen arkasına koy. Dizlerini kırıp, arka ayağınla boardun ucuna vur. Arka kısım yere değdiğinde, diz ve kollarını yukarı doğru savur. O sırada havalanmış
olacaksın.(kimbilir kaç denemede?) Bu sırada kaykayı yere paralel indirmek için öndeki ayağını yavaşça öne bastır. Ve işte kaykayın temel hareketini yapmış oldun. Bunun ters sıralaması yani önce buruna vurup sonra arkayı dengelediğimize de Nollie deniyor.
Kickflip: Ollie hareketine başlayın. Bundaki fark ön ayağınızı biraz sürterek kaykayın kenarına bir darbe vurmak. Bu kaykayın yere paralel dönmesini sağlayacak. Tam turdan sonra, arka ayağınızla boardu yakalayın ve olliedeki gibi inin.