RockTurk
Sadece 30 saniyeni harcayarak aramıza katılmak için 'Kaydol'a tıkla.

RT Yönetimi ~
RockTurk
Sadece 30 saniyeni harcayarak aramıza katılmak için 'Kaydol'a tıkla.

RT Yönetimi ~
RockTurk
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

RockTurk

Sadece Rock severlerin değil tüm Müzik severlerin buluşma noktası.
 
AnasayfaAnasayfa  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  Başvuru FormuBaşvuru Formu  

 

 Metin & Kemal Kahraman

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
KoRn
RockTurk takımından
RockTurk takımından
KoRn


Erkek
Mesaj Sayısı : 2068
Yaş : 30
Nerden : кαуıρ ∂ιуαяℓαя∂αη
Lakap : ¢нєzzу
Kişisel İleti : Ť αηутнιηg ιѕ ησт ιмρσѕѕιвℓє σƒ ℓιƒє Ť
Ruh Hali : Metin & Kemal Kahraman Sinirl10
İşletim Sistemi : Metin & Kemal Kahraman 210
Kayıt tarihi : 11/05/09

Metin & Kemal Kahraman Empty
MesajKonu: Metin & Kemal Kahraman   Metin & Kemal Kahraman EmptyC.tesi 13 Haz. 2009, 18:19

Metin ve Kemal Kahraman Dersim'in Pülümür ilçesine bağlı bir dağ
köyünde dünyaya gelmiş. Babalarının Devlet Demiryolları'nda çalışmış
olmasından dolayı, çocukluklarının ilk yıllarını Erzincan'da
geçirdiler, ancak daha sonraları ise yazları Dersim'de köyde, kışları
Erzincan'da olmak üzere iki ayrı yerde yaşamlarını sürdürdüler. Bu,
onlara iki ayrı kültüre de tanıklık etme imkânı sağladı. Bu yüzden
Erzincan'daki Türkçeyi de, Dersim'de konuşulan Zazacayı da kendi
dilleri saydılar ve ortaya koydukları ürünlerde bu iki dili de
kullandılar. İlk, orta ve lise eğitimlerini Erzincan'da tamamladılar.


Kemal Kahraman 1983 yılında İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve
Edebiyatı Bölümü'ne girdi. Ancak 1984 yılında bu okulu bırakarak,
Ankara'da ODTÜ Felsefe Bölümü'ne başladı.


Metin Kahraman ise 1984 yılında Marmara Üniversitesi Basın Yayın
Yüksekokulu Radyo Televizyon Bölümü'ne girdi. 1985 yılında bu okulda
okuyan birkaç arkadaşıyla birlikte Grup Yorum'u kurdu. Aynı yıllarda
Kemal de Ankara'da çeşitli amatör müzik gruplarında yer aldı.

Grup Yorum'dan ayrıldıktan sonra, 1991 yılında İstanbul'da tekrar
bir araya gelen Kahraman kardeşler, 1993'te iki yıllık çalışmalarının
ürünü olan ilk albümlerini gerçekleştirdiler.


Daha sonra Kemal Kahraman eğitim amacıyla Almanya'ya yerleşti.
Metin Kahraman’ın da zaman zaman Almanya'ya gitmesiyle müzik
çalışmalarını birlikte sürdürdüler.Kahraman kardeşler büyük beğeni
toplayan çalışmalarını profesyonel albümlerle farklı zaman dilimlerinde
dinleyicilerle buluşturdular ve çalışmalarına devam etmektedirler.

1990 yılından itibaren Dersim ve Erzincan yörelerinde derleme
çalışmaları da yapan Metin-Kemal Kahraman, bölgenin tarihi, sözlü
edebiyatı, inançları, günlük yaşamı, gelenekleri, müziği gibi çeşitli
konularda araştırmalar yaptılar ve bu doğrultuda belgesel albümler
hazırladılar.


Sözleri ve besteleri kendilerine ait olan eserler, başka
müzisyenler tarafından da seslendirildi. Her iki sanatçı da saz, cura
ve gitar çalmaktadır.


Eserleri


Metin-Kemal Kahraman'ın müzikal anlayışını çözümlemek, aslında
sanatçıların beslendiği kaynaklar ve bu kaynakları değerlendirme
yöntemini açıklamak anlamına gelecektir. Metin-Kemal Kahraman, içinde
yaşadığı kültürü özümseyerek, onun üzerine kendi yeteneğini koyup, yeni
bir ekol üretmeye çalışan sanatçılardır.Bu sanatçıların beslendiği
kaynaklar sorulacak olursa, karşımıza solo çalışmalarından önce
birlikte çalıştıkları Grup Yorum'un etkisi ve bunun dışında daha
ağırlıklı olarak Kürt müziğinin dinamikleri çıkacaktır. Ancak dikkat
edilmesi gereken bir nokta vardır, bu konuda. O nokta da, Kürt
müziğinin dinamizmini olduğu gibi tekrarlayarak, sundukları anlamına
gelmediğidir.Zaman zaman Kürt müziğindeki bazı ezgilerin
motiflerini,bazen de kullanılan dil ya da o dilin sunduğu benzetmelerle
örülü bir içerikle, kendi tarzlarını sunarlar dinleyicilere. Onun
dışında, çoksesli, modern bir altyapı eşliğinde, hiçbir sınırlamayı
kabul etmeyen, farklı müzik türlerinden edindikleri birikimleriyle
yoğurdukları müziklerini ortaya koyarlar.


Metin-Kemal Kahraman'ın müzikleri incelendiğinde, "dağınıklık,
ayrıntı, doğaçlama" gibi birbirinden çok uzakmış gibi duran birçok
kavramın, "bütünlük" içerisinde sunulduğu hemen fark
edilir.Albümlerindeki enstrüman sayısının fazla olması, bir eserde
birden çok ezginin var olması, ezgilerin melodik yapısının her an
değişebilmesi, bu değişkenlik içerisinde çok kısa bir aralık için bile,
tek başına bir enstrümanın ayrıntıyı hissettirecek bir tarzdaki
kullanımı, düzenlemelerin çok ustaca yapıldığını ortaya koyuyor.


Metin-Kemal Kahraman'ın Zazaca’yı kullanarak, müzikte bu alanda
nitelikli ve öncü çalışmalar yaptılar.Onların çalışmalarından sonra,
Zazacanın kullanıldığı albümlerin sayısında bir artış oldu. Onlardan
önce çoğunlukla Kurmanci lehçesiyle ortaya konulan eserler
ulaştırılıyordu dinleyicilere.

Ancak Metin-Kemal Kahraman, sadece Zazaca’yı kullanmadılar
müziklerinde. İçinde bulundukları dünyayı algılayış şekillerini,
duygularını ve düşüncelerini, Türkçe’deki özgün örneklerle yansıtma
başarısına da ulaştılar. Sanatçıların başarısında şarkıların sözlerini
de, kendilerinin yazmasının rolünü unutmamak gerekiyor.


Bugün kendi adlarıyla birlikte anılan bir tarzın sahibi olan
Metin-Kemal Kahraman'ın her albümlerinde kendilerini bir adım öteye
taşıma çabaları da, hep yeniye, hep gelişmeye yönelik çalışmaların
ortaya çıkmasını sağlıyor.



Metin-Kemal Kahraman'ın "Deniz Koydum Adını" adlı ilk albümlerinde
kullandıkları dil (Zazaca), bu dilin kullanıldığı yörelerdeki
"benzetmeler, kişiler"le bunları yansıtan şarkılardaki enstrümanların
seçiminde, bir sentez hemen göze çarpıyor. Feodal kültürün
motiflerinden izler taşıyan sözlerle, obuadan flüte, meye dek farklı
müzik türlerinde kullanılan enstrümanların başarılı bir şekilde bir
araya getirilmesi sağlanmış. Albümlerinde, tamamen kendi bestelerine
yer verdiklerini belirtmek, beslendikleri kaynağı üretime nasıl
dönüştürdükleri hakkında ipucu verecektir. Albümle ilgili diğer bir
konu da, şüphesiz ki, farklı niteliklere sahip birçok enstrümanın
sağladığı bütünlüktür. Öyle bir bütünlüktü ki, her an hiç beklenmeyen
bir enstrüman, bir doğaçlama havasında görünüp, işini bitirip
kaybolabiliyor.

İkinci albümleri, "Renklerde Yaşamak", "gazetelerde kesik
kulaklarla zafer fotoğraflarının" ve "kayıpların" bolca yaşandığı bir
döneme denk geliyordu, doğal olarak bu iki durumu da, yansıtan iki
örneği ("Yapma", "Sadece Birkaç Saatliğine") barındırıyordu. Albümün
bütünü düşünüldüğünde, birincisine nazaran daha ağır bir tempoda. Ancak
ilk albümün devamı sayılabilecek, enstrümanların "kendiliğinden
gezintisi" bu albümde biraz daha ön planda. Başka bir deyişle, ilk
albümdeki enstrümanların çok çeşitliliği, yerini, bu albümde, söz
aralarında, müziğin daha fazla kullanılmasına bırakmıştı. "Heso ile
Heso" gibi, bu coğrafyadan çok uzakta, "folk" etkisini taşıyan besteler
de "Renklerde Yaşamak" adlı albümde yer aldı.


Üçüncü albümleri ise, repertuvar seçiminden, kayıtlarına kadar
kendilerinin hazırladıkları, ancak Dersim yaşlılarının kendi geleneksel
ürünlerini okudukları bir albüm; "Yaşlılar Dersim Türküleri Söylüyor".
Bu albüm, "belgesel" niteliğinin yanı sıra, Metin-Kemal Kahraman'ın
geleneksel kaynaklarını, birikimlerinin temelini göstermesi açısından
da önemli bir albüm. İlk iki albüm de, Zazaca yaptıkları bestelerde,
söyleyişlerinden sözlerine kadar farklı açılımlara nasıl sahip
olduklarını gösteriyor.


Kendileri besteci veya solist olarak yer almadıkları için, son
albümleri "Ferfecir"i, ikinci albümlerinin bir üst basamağı olarak
değerlendirmek yerinde olur. "Ferfecir" albümü; ağırlıklı olarak
enstrümantal çalışmaları içeren bir albüm. Aslında "Renklerde Yaşamak"
adlı albümdeki uzun enstrümantal doğaçlamalar, bu albümü önceden haber
veriyor. "Ferfecir", tamamen dinleyicilerde uyandırılabilecek
çağrışımlara dayalı bir albüm. Bu, her dinleyicinin, "serseri mayın"
misali daldan dala atlayarak, birbirine karşıt duygulanmaları da
hissedeceği anlamına gelmiyor elbette. Kimi zaman şarkılardaki küçük
şiirlerle, kimi zaman da yaygın bir şekilde bilinen türkülerden bir
bölümün okunmasıyla, dinleyicinin çağrışımlarına yol
gösteriliyor."Ferfecir", önceki albümler düşünüldüğünde, ritmi tamamen
kaybolmuş, birçok dinleyici tarafından "ağır" olarak kabul edilebilecek
bir albüm. Ancak ezgilerin bütünlüğü, sağlam yapısı, bestelerin
özgünlüğü ve her ürünün kendi içerisinde birden çok melodiye sahip
olması gibi özellikler, albümün dinlenirliğini kolaylaştırıyor, bir
anlamda "ağırlık" engel olmaktan çıkıyor.


Metin ve Kemal kahraman’ın "Sürela" albümleri ise temmuz 2000
itibarıyla yayınlanmaya başlandı.Metin Kemal Kahraman'in beşinci albümü
olan "Sürela"daha onceki Tunceli yöresine ait derleme çalışmalarını
devamı niteliğindedir.


Kahraman kardeşler 2002'de yayımlanan "Meyman"''da oluşturdukları
müzikal eksenlerinden hiç vazgeçmeden gitgide ‘world music’e daha da
yakınlaştılar. Bu albümde Ortadoğu’nun makamsal soundunu, Akdeniz’in
lirik melodilerini ve ezilen siyahların müziği rap’i birarada bulmak
mümkün.


Metin-Kemal Kahraman uzun süredir üzerinde çalıştıkları Çeveré
Hazaru (Binler Kapısı)albümlerini de piyasaya sürdüler.Yine derlemeci
olarak ön plana çıkan Kahraman kardeşler bu albümde beyitleren
esinlenerek bestelerini de albüme katmayı düşünüyorlar derlemeci
kimliklerinin yine ön planda olacağı albümde Kahraman kardeşler bu kez
sadece düzenlemeci olarak kalmıyor, beyitlerden esinlenerek yazıp
besteledikleri bir parçayı da albüme katıyorlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Metin & Kemal Kahraman
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kemal Aslan Kimdir ?
» Metin Oktay Kimdir ?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
RockTurk :: RockTurk | Müzik Dünyası :: Sanatçılar-
Buraya geçin: